1. |
İnsanlık Naaşı
03:51
|
|||
|
En yüksek rütbeler diz çöksünler önümüzde.
Kıymete binen, gaflete düşen kardeş türkülerinde.
Gözüyle görenler, gerçeği kaçırdı.
Kırdığın dümenler sabrımı taşırdı.
İnsanlık Naaşı.
Çocuklar gibi şendik,
Mezarlar gibi durulduk.
Saatlerce ses çıkmaz,
Duvarlar anlaşılmaz.
Koşturmaktan daha gençken,
Düştük daldan ham meyve iken.
Söz: Kıvanç Kürkcü
|
||||
2. |
Değirmen
03:31
|
|||
|
Yollar taş, yollar çirkin.
Yollar inatçı bitmiyor.
Dünya saf, dünya temiz.
Başka bir derdim yok gibi.
Çiçek aldığım o günleri,
Önümdeki mavi vazo bu ya.
Sayıyla mı verdiler seni bana ?
Değirmenden ses çıkmıyor,
Batar gemi bataklıkta.
Elim kolum bağlı sanki,
Kimse de gelip, çözmüyor.
Bıraktığım yerde durur hep
Dünyanın merkezi.
Küllerinden doğdu yine,
Seçti kendine bir yıldız.
Söz: Kıvanç Kürkcü - Yiğit Seferoğlu
|
||||
3. |
Her Şeyin Katili Var
02:54
|
|||
|
En büyük suçum hiç unutmamak.
Hiç üzerine toprak atmamak.
Öldü halbuki, hep sıkıldı can.
Karşımda bina, geçtiğim sokak.
Rengi çok fena, el pençe atak.
Ayırdı koca şehir iki koca insanı.
Şerefsiz İstanbul.
Ayırdın dünya kadar insan.
Kızıl akar ırmak, geriye bakmaz hiç.
Unutur yaşanılan her şeyi.
Düşünür yaşamak ve ölüm üzerine.
Bulamadık biz hiç kendimizi bu dünyada.
O nasıl sevinir ?
O nasıl güler ?
O nasıldı, o nasıl güzel ?
Söz: Kıvanç Kürkcü
|
||||
4. |
Kahverengi'nin Şarkısı
03:39
|
|||
|
Fanusun içinde değilsen, beğen.
En kızgını bile mavi zaten.
Dikildi mi bulutlu gökyüzü yine...
Oyun gibi duruyor sabah güneş vururken.
Ne kadar yapay o kadar, derin.
Bir maskenin altına gömülmüşüz gibi.
Anlayamıyorum, bulamıyorum.
Bir yüzünü diğerinden ayıran o etkiyi.
Zaman, burada kaskatı.
Zaman, burada yorulmuş, eğilmiş yere.
Uzanamıyor.
O her çakışında korktuğun şimşeğe.
Biz de uzanalım martı gibi.
Bizle oynayın oyuncak gibi.
Ölmeyelim sakın, hepsi bitmeden.
Söyleyelim biz de Hayyam gibi.
Zaman başımıza bir çorap örmeden,
İçelim dostlar, hala içebilirken.
O ecel çavuşu dikildi mi tepene
Bir yudum su iç, içebilirsen.
Söz: Yiğit Seferoğlu
|
||||
5. |
Sırra Kadem
02:58
|
|||
|
Güneş öldürür aşıkları.
Göğsünde çiçeklerle gökyüzüne gömülür.
Gece uyandırır suçluları.
İçlerinde böceklerle yeryüzüne dağılır.
Yalan mı söyleyin ?
Bana dokunmaz demeyin.
Yılanlardan kaçan insanlara bak.
Kıyamete kadar bekleyip
Umduğunu bulamadı insan.
Hep bir şeyler söyleyip
Durduğu yerde duramaz insan.
Başına ne gelmişse,
Derdin aynı herkesle.
Sırra kadem bastım ben.
Aynalarda kayboldum.
Kokladığım çiçek-sen.
Nerde şimdi ?
Mahvoldum.
Söz : Kıvanç Kürkcü
|
||||
6. |
Sonsuz Senfoni
03:37
|
|||
|
Cehennemi tattın.
Cenneti boşver.
Yıkılır tahtın, ruhun uçunca.
Cenneti yaktın.
Cehennem varsa.
Yok olur inancın gözün yaşarınca.
Ne yaptın bunca zaman ?
Yaptığına değdi mi ?
Ne yaptın bunca zaman ?
Değiştirdin kendini.
Cezam bitti.
Yetmez mi ?
Sanma ki ruhun temizlenir.
Kapılıp gitmezsen insanlara.
Sanma ki ruhun yenilenir.
Yok olup gitmezsen insanların arasında.
Söz: Kıvanç Kürkcü
|
||||
7. |
Son
03:15
|
|||
|
Merdivenler var.
Ortasında bir kuyu.
Ya inersin ya çıkarsın,
İkisi de fark etmez.
İnsanın özü bu.
Korkar ama göstermez.
Ezilirsin ve sanırsın
Her şeyin sonu bu.
Olmaz denilen her şey oldu.
Bir anda açılıveren insanlar soldu.
Ağaçların dalları sivri ve kuru, tutamıyor.
Gökten bir el düşmüş, önümde uzanıyor.
Söz: Kıvanç Kürkcü
|
||||
8. |
Hiç
03:30
|
|||
|
Zorlu labirente girdim.
Zehirli sulardan içtim.
Sonsuz hayatı keşfettim.
Karanlık günlerden geçtim.
Hiçbiri kar etmedi şu benim dermansız gönlüme.
Mutluluğun iksirini içtim ben Hiç'in içinde...
|
||||
9. |
Umutsuzluğa Alışma
03:54
|
|||
|
Fırsatlar seni beni bine katlar.
İnsanlar şahane yaratıklar.
Dördüncü kattan yere düşmüş gibi
Dağıldı kelimelerin ortalıklara.
Kalk toparlan şimdi
Unutturma kendini.
Hatırlat kendine güzel cümlelerini:
Dünya güzel bir yer ve uğruna savaşmaya değer.
Bu hülyalar yok olmaz kabusla
Bu dünyalar yıkılmaz taarruzla.
Dünya güzel bir yer ve uğruna savaşmaya değer.
Yeter ki umutsuzluğa alışma !
Söz: Kıvanç Kürkcü - Yiğit Seferoğlu
|
||||
Hay Bin Kunduz İstanbul, Turkey
If you like Hay Bin Kunduz, you may also like:
Two dozen 12-string acoustic improvisations that feel undeniably haunting, like lost transmissions from ancient Appalachia, rediscovered.
go to album
Self-Quarantine - A Collection of Recordings for the Greater Good
by Self-Quarantine Compilation
Twenty-three delightful indiepop and bedroom folk tracks that emphasize small arrangement and huge hooks, benefitting Feeding America.
go to album
Songs for Pierre Chuvin
by the Mountain Goats
Surprise! "Songs for Pierre Chuvin" is the first all-boombox Mountain Goats album since 2002's "All Hail West Texas"
go to album
Wings Dipped in Fire
by Drazek Fuscaldo / Thymme Jones
Drazek Fuscaldo (fka Mako Sica) and Cheer Accident's Thymme Jones collaborate on these haunting, delicate free improv pieces.
go to album
There’s a mighty cinematic sweep in the songs on the latest from Badlands, the big and imposing orchestration with dreamlike vocals.
go to album
A moody, enveloping record from Zane Coppard, where dense and intricately crafted atmospheres cradle yearning vocals.
go to album
Sweden's Catharina Jaunviksna, aka Badlands, creates gently glowing '80s-inspired pop - think of it as new wave in pastel rather than neon.
go to album
